Miltiadis Nomidis öncesine dayanır efsaneler ve Librairie de Pera adlı sahaf kitabevi, söylenceler zincirinin yaşandığı yer. Uğur Güracar söyleşisi..
Featured — By sonmez on August 21, 2011 at 12:08 pmBir kahkaha tufanı ile:
İkirciksiz içtenlikle gelen bir sesti bu.
Değerli İzleyici,
Kitaplarla olan söylenceleri pek çok yerde dinledim.
Sevgi içtenlik…
Tekin SonMez, 16 Ağustos 2011, Pera, Beyoğlu
Anne tarafım evet, birkaç yüzyıldır İstanbullu.
Ya kitap? Kitaplı bir ortam var mıydı, çocuklukta?
Kitap okunurdu yani, şöyle bir şey var mesela. Annem beni uyutmak için, benim okuma yazma bilmediğim çağımda İnce Memed’i okumuştur bana.
Farklı ortamlara doğanlar için farklı yollar belirir de…
Tabii tabii, kitap şu! Nermi Uygur, biliyorsunuz felsefeci, onun çok güzel bir tabiri vardır, kitap tek kişilik bir yangındır, der. Hakkaten kitabın böyle bir özelliği var, yakar insanı.. böyle tutuşturur. Kitabın yakıcı, tutuşturucu özelliğinden ben de nasibimi aldım. Evet, iki defa okudum, iki farklı formasyon aldım. İki farklı diplomam var, fakat ikisini de yapmadım.
Nasıl oldu, neden oldu diye sorulmaz, özel nedeni vardır! Şöyle bakalım, kitapların içinde bir dünya mı doğum yeri?
Kitapların içine doğdum şöyle sayılabilir, çünkü evimde hep kitap vardı. Yani evimde babam kitap okurdu, annem kitap okurdu, yani kitabı olan bir evdi. Kitabı, hayvanı olan bir ailede büyüdüm, büyük bir ailede büyüdüm. İşte, bir memur ailesi, orta halli.. Kitap hep vardı yani.. Kitap vardı, evet, kitabın, sözün olduğu bir hayatın içinde oldum. Tekin Bey, gerek o içine doğmuş olduğum ortam, gerekse esas olarak sonraki maceram, yani işte tahsilim, vesaire vesaire.. öyle kitaplarla içiçe geçen bir dönemdi.
Sürecek…
Fotoğraflar: Feryal Özkale Sönmez