Archive for April, 2011
Reşat Ekrem’in Cumhuriyet Gazetesi ilavesi olarak çıkarttığı büyük boyda İstanbul ekleriyle başlayan bir okuma merakı.. Nedret Bey tarihi… Şimdi bu sahaflıkla birlikte bir de Nedret Bey tarihi sürüklüyor bizi. ‘Kitap, kitapseverin metresi gibidir,’ demiş olmak. Kitap metres ise evde üç kişi var. Ana unsur kitap severlik, evde hanım, Nedret Bey tarihine göre bu ikisini ya da üçlüyü nasıl betimleyelim?
Her yazmayı bilen, okumayı bilen insan arasında yeti farkı olur. Belki de bundan, herkes sahaf olamaz. Belki de bundan, her kitap herkes için değildir. Yazmanın sınırları ile okumanın sırları da benzer değildir. İyi okur, fakat yazamaz. Yazar yazar, yazdığı edebiyat olmaz, yazınsal metin olmaz. Okur okur da her okuduğunu, algı dağarına eşit oranda alamaz. Kitap […]
İsveçli kadınların nefretini toplayan August Sitrindberg, ölmeden önce yine de ‘İnferno’ adlı romanını yazacaktır. Kimi insan savaş ve barış romanı yaşar, sanki tüm ömrünü Tolstoy yazmış da dünyaya atmış gibidir. Kimisi Yaşar Kemal’in ‘Yer Demir Gök Bakır’ını, kimisi Aziz Nesin’in Zübük kişisini yaşar. Kimi insan Dostyevski’nin Suç ve Ceza romanından kaçmış ve bu nedenle dünyaya küsmüştür dersiniz. D. H. Lawrens’in ‘Oğullar ve Sevgililer’deki kopyesi gibidir kimi oğul ki, babayı anımsamaz, hep anne dizi dibinde yaşar. Her insan yer içer de her insan neden yazamaz…
Tuhaf bir soru var bugün. Benzetmek gibi olmasın da… Müzik notaları gibi her kitap neden hep benzer notayı vurmaz, diye sordum. Yazmayı bilen her insan, neden benzer düzeyde yazamaz, diye sorulu bir yanıt geldi. Biri mektup yazamaz, öteki roman yazar. Okumayı bilen insanlar arasında da fark var. Her insan benzer düzeyde kitap okumaz. Farklı kitaplar, […]
İstanbul… Geçen yüzyılın ortalarında yaşamış iki sahaf, Bayan Venetya ve Bayan Nomidis, anılarla keşif masasında… Turkuaz kurucıları olan Nedret Bey ve Püzant Bey söyleşilerde… kitap sahaf blog otuzbirinci yayın…
Bu bölümde sahaflık ustalarını anıyoruz kısaca. Teknenin güvertesinde güneşli bir gün, deniz açık; önde sınırsız kitaplar okyanusu ve kaptan köşkünde bayrak, çeşitli dillerde üst üste kitaplardan flamalar… Kitaplarla soluk alıp verenler için bir liman… Değerli İzleyici, Püzant Bey, Nedret Bey hem iş ortakları, hem de ortak bir payda altında kitaplarla yaşıyorlar. Bu ikili şimdi burada […]
Zorn ve Emma.. 1885 Aralık sonlarında İstanbul’da .. Tifo ateşi Zorn’u ölüm döşeğine atmasa geride bizler için ne güzel resimler kalacaktır..
İstanbul, Emma ve Zorn’u bekliyor. Yolculuk Göteborg üzerinden Hamburg, Viyana, Budapeşte, Macaristan ve Romanya’yadır. Bu bir balayı gezisidir. Evet! Belgrad, Bükreş, Varna ve buradan da İstanbul yönü açılır.Emma ve Zorn’u, 1885 Aralık sonlarında İstanbul’da görüyoruz.Her ikisi de yirmi beş yaşlarındadır. Büyük bir aşkla başlamışlardır. Bu salt bir aşk da değildir. İşin içinde akılla seçme ve […]