Haydar Akan ile Tekin Sonmez Söyleşisi, İkinci Bölüm; On Üçüncü Yazı
Featured — By admin on June 28, 2009 at 5:44 pmAkan’ın özgeçmişini aşağıda veriyoruz. Bununla birlikte Sayın Haydar Akan sürekli olarak Kulu üzerine düşündü, Kulu’nun gelişimi için tasarımlar kurdu, Kulu ile sıkı iletişim sürdürdü, bir ayağı Stockholm’de oldu ve zihinsel olarak Kulu’da yaşadı, diyebiliriz. Söyleşinin ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
6.SORU; Sayın Akan, siz Kulu Belediyesi’nde olsaydınız İsveç Başbakanı’ndan, İsveç sermayesinin ve modern teknolojisinin Kulu’da bir yatırım yapmasını önerir miydiniz?
6.YANIT; Elbette onu demek istiyorum, yani Kulu’da en büyük sorun işsizlik. Kulu göç veren bir ilçe olduğu kadar göç alan da bir ilçe. Şu anda ilçe merkezinin 25 bin kadar bir nüfusu var, istihdam yaratacak yatırımlar talep edilebilirdi. Yani sadece İsveç’ten talep etmek de yetmez aslında. İsveç Başbakanı Türkiye Başbakanı’nı ziyaret ediyor, yani bu ziyaretten öyle bir ilişki de doğabilirdi. Kulu Ankara’ya 100 km mesafede bir ilçe, İsveç Başbakanı’nın Kulu’yu ziyaretiyle Kulu, Türkiye gündeminde yer aldı, bir gün en azından basında geniş ölçüde yer aldı. Türkiye’deki siyasilerin de dikkatini çekebilecek bir iş olabilirdi bu, değerlendirilebilirdi demek istiyorum.
7.SORU; Şu söylenebilir mi, Türk Hükümeti’nin de haberi olmadı mı İsveç Başbakanı’nın Kulu’ya gideceğinden?
7.YANIT; Olmaz olur mu, başbakanla görüşmeden sonra Cumhurbaşkanını ziyaretinde Kulu esprileri geçiyor. İsveç Başbakanı Kulu’ya gitmeden önceki duyumlarına göre değerlendiriyor Kulu’yu. Oranın büyük bir ilçe olabileceğini düşünürken, pratikte gördüğünde Kulu’nun küçük ve şirin bir ilçe olduğunu fark ediyor. Cumhurbaşkanı ile yapılan sohbette Kulu ve İsveç’te Kulululardan bahsediliyor. Gül de buna karşılık, “Belçika’da da Afyonlulardan ve Emirdağlılardan bahsediyor, çünkü oraya da yoğun bir Emirdağlı göçü var” diyor.
8. SORU; Bu açıklamalarınızdan anlaşılıyor ki, İsveç’te yaşayanların, Kulu ile daha yakın bir iletişime ihtiyacı var, hem Kulu’da yaşayanların hem İsveçtekilerin arasında bir iletişim kopukluğu seziliyor. Örneğin bu ziyareti Kulululara önceden bildirmenin olumlu yanları olamaz mıydı? İletişim eksikliğini gidermek için nasıl bir yol izlenebilir? İnternet gibi çok ucuz pratik iletişim yöntemleri var, Federasyon gibi dernekler(kuruluşlar) da var; bu konuda çalışmalar yapılamaz mı?
8. YANIT; Dernekler yapabilir, Federesyon yapabilir, burada bence en önemli şey ev sahibi belediyedir. Yani ev sahibi olan nasıl bir ülkede devletin yöneticileriyse o ilçede de o ilçenin yöneticisi durumunda olan belediye ev sahibidir. Ev sahibi bu işi daha kucaklayıcı ve profesyonel kadrolar tarafından yürütülecek bir birime kavuşturulmalıdır artık. Yani 45 yıldan beri göç var, ve göç hala devam ediyor, belediye başkanının tek başına inisiyatifinde olmamalıdır bunu takip etmek, ya da onun sırtında olmamalıdır. Öyle de diyelim, yani belediye başkanı bir birim oluşturmalı bu birimin tüm siyasi partilerden oluşan bir alt birimi olmalı. ilçeyi yönetenlerin bir göç politikası olmalı artık.
9. SORU; “Bir birim oluşturulmalı bu birimin tüm siyasi partilerden oluşan bir alt birimi olmalı,” dediniz. Göçü de kapsayan projelerde, Kululular arası iletişimi sağlayan, (örneğin Kars’ta tanık olduğum) Kent Konseyi gibi, siyaset dışı bir Sivil Toplum Kurumu olamaz mı?
9. YANIT; Üniversitelerle de işbirliği yaparak göç olgusu üzerinde ciddi bir çekilde çalışılmalıdır. Hem göç alıyor onu değerlendirmelidir, entegrasyon sorunu var burada, onun için çalışmalar yürütmeli, hem de yurt dışına göçü ciddi anlamda incelemeli ve gittikleri ülkelerde daha entegre olmuş insanlar olabilmeleri için düşünce üretmeli. Göç edecek, göç etme eğiliminde olan insanları göç etmeden önce meslek eğitimlerine yönlendirmeli bence.
Özyaşam; Haydar Akan, 1953 yılında Kulu’da doğdu, ilk ve orta okulu Kulu’da, liseyi Konya’da, yüksek ögrenimini de Ankara Üniversitesi DTCF’de tamamladı. 1975/76 eğitim yılında Kulu Lisesi ve Karacadağ orta okulu’nda ögretmen olarak çalıştı. Ağustos 1976’da İsveç’e göç etti. 1977-2002 yılları arasında Botkyrka Belediyesi’nde Türk çocuklarına anadili ögretmeni olarak çalıştı. 1981-1990 yılları arasında İsveç Türk İşci Dernekleri Federasyonu Başkanlığı yaptı. 2002 yılından bu yana kendilerine ait küçük bir aile şirketinde işletmecilik yapıyor.
Sürecek
Tags: Featured